ArtDog Istanbul – Yaşayacağımız Alan Kalacak Mı?

ArtDog Istanbul ‘Contemporary Deductions’, güncel sanat, sahne sanatları, edebiyat, müzik, sinema, mimari, moda, tasarım ve sanatçılar konu başlıkları altında; geçmiş, günümüz ve gelecek hakkında önemli dökümanların yer aldığı derginin 3. sayısı (Ocak-Şubat 2020) yayımlandı.

Derginin başlıkları ‘Kıyamet,Hemen Şimdi…’; Son Şansımız; Hepimiz Yanıyoruz; Bildiğimiz Dünyanın Sonuna Gelirken; Bir Özgürlük Olarak Acıya Dayanmak; Sanat Bir Peri Masalı Değil Midir?; Yaşayacağımız Alan Kalacak Mı? , konularını içermektedir.

Mimari bölümünde bulunan ‘Yaşayacağımız Alan Kalacak Mı?’ yazısında farklı mimarlarında görüşlerine yer verildiği yazının içerisinde Durmuş Dilekci, ‘Mimari çok daha büyük bir resmin küçük bir parçasını oluşturur.’ başlığıyla konuya değinmiştir.

 

DURMUŞ DİLEKCİ

Dilekci Mimarlık (DDA) Kurucusu

‘Mimari çok daha büyük bir resmin küçük bir parçasını oluşturur.’

Mimari hedefler, sürdürülebilirlik anlamında elbette tetikleyici bir rol üstlenir. Ancak gerçekte ‘mimari’, çok daha büyük bir resmin küçük bir parçasını oluşturuyor. Hiçbir şekilde mimari yapıyı kentin dinamiklerinden ve altyapısından bağımsız bir şekilde ele alamayız. Politik kant planlamasına etki edecek sosyal eşitlikçi dağılım da yoğun ulaşım sistemi veya yakın erişimli çalışma alanları stratejilerinden ayrıştırılamaz.

YEŞİL ALANI TERK EDİP, DAHA FAZLA YOL YAPMAKLA OLMAZ.

Kentlerimiz çevre yolları ile yeşil alanı terk ediyor, ticari alanlarla yerleşim alanları arasındaki yapısal kopukluk giderek artıyor ve daha fazla yol, daha fazla tüketim olarak problemin bir parçasını oluşturuyor. Oysa kentsel sürdürülebilirlikte kentin kaynak kullanımının ve katı atıklarının azalarak yaşanabilirliğinin artması hedefine odaklanan bir yerleşim düşüncesi egemen. Kentsel yaşanabilirliğinin artması hedefine odaklanan bir yerleşim düşüncesi egemen. Kentsel yaşanılabilirliği anlamı ise yere, zamana, değerlendirenin amacına ve değerlendirmeyi yapanın değer sistemlerine göre değişir. Ne var ki ‘yaşanabilirlik’ kavramı yine de her durumda gücünü koruyor ve farklı paydaş gruplarının ortak kamusal politika hedefi olabiliyor.

 

Derginin 22-23’üncü sayfalarında konunun tamamına ulaşılabilir.